01.10.2024
“ANADOLU İNSANI DİYOR Kİ İTİŞMEYİN, KAKIŞMAYIN, SORUNLARIMI ÇÖZÜN”
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, “Biz, bugüne kadar Abdullah Gül’e her zaman, Erdoğan’a 4 kez ayağa kalktık. Siyasi tansiyona göre kalkılmadığı oldu, kalkıldığı oldu. Ben böyle gündeme gelmesinin, millete faydalı bir iş olduğunu düşünmüyorum. Millet diyor ki ‘Ben seni seçtiğim gibi Cumhurbaşkanını da seçmişim.’ Evet, OHAL’de değişen bir Anayasa. Hep isyan ettik. Etmeye devam edeceğiz. OHAL şartlarında yapılan seçim. Ama Anadolu insanı diyor ki ‘İtişmeyin, kakışmayın, sorunlarımı çözün’” ifadesini kullandı.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM'nin 28’inci Dönem 3’üncü Yasama Yılı Açılış Programı kapsamında Meclis’te düzenlenen resepsiyona katıldı. Özel, resepsiyon sırasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Özel, önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun sosyal medya paylaşımları hakkındaki soruya şu yanıtı verdi:
“MİLLET TAKDİR ETTİ, 47 YIL SONRA BİZİ BİRİNCİ PARTİ YAPTI”
“Bu açıklamaya cevap verecek bir kısmı var, onun yeri bu yüce çatı değil. Parti içi mesele, cevap vermem ama cevap verilecek bir kısmı var. Onu belki bir gün vadeli alabilirsiniz. Katıldığım tarafı şu, CHP gerçekten sadece halk için ayağa kalkar. 31 Mart seçimlerinden sonra, gerçekten şöyle bir baktığınızda bir yerel seçimden sonra ilk miting ne zaman yapılmış? Yıllarca mitingler yapılmazken emekliler için ayağa kalktık biz Ankara’da, emekçiler için ayağa kalktık Gebze’de, tarımdaki sorunları duyduk Rize’de çay üreticileri için ayağa kalktık. Gaziantep’te fıstık üreticileri, Hayrabolu’da buğday üreticileri için, fındık üreticileri için Giresun’da ayağa kalktık. Manisa’da tarımın bütün sorunları için ayağa kalktık. Atanmayan öğretmenler için ayağa kalktık. Biz aslında halk için yerel seçim başarısından sonra hiç oturmadık. 5 Kasım sürecine giderken bugüne gelirken de çizgimizde bir milim sapma yok. Dün böyle dediğimizi ertesi gün başka yapmıyoruz. Ben kuvvetli dış ilişkiler dedim. 10 ayda 11 temasım oldu. Neler getiriyor, neler konuşuluyor görüyorsunuz. Normalleşme kelimesine birileri yumuşama diyordu bir ara. Ne oldu? Yumuşama diyen var mı? Bugün Sayın Bahçeli’nin DEM ile normalleşmesini herkes gördü mü? Türkiye’nin buna ihtiyacı var mı, yok mu? O yüzden biz ne dediğimizi de ne yaptığımızı da biliyoruz. Millet de bunu takdir etti, 47 yıl sonra bizi birinci parti yaptı. AKP’nin ilk kez önüne geçirdi. Öyle, böyle önüne geçirmedi. Türkiye nüfusunun yüzde 65’i, ekonomisinin yüzde 80’ini temsil eden alanlarda CHP’li belediye başkanları var. Ne yaptığımızı biliyoruz ve inanılmaz derecede toplumsal karşılığı var. Olmasa bu grup böyle arkamızda olur mu, bugünkü gibi olur mu? O yüzden içim çok rahat ama bahsettiğiniz tweetin cevap verilmesi gereken diğer kısmına benim burada yanıt vermem parti terbiyeme uymaz. O yüzden sonraya kalsın.”
“ERDOĞAN’IN SÖZLERİ HAKKINDA KAPALI OTURUM TALEP EDECEĞİZ”
Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “İsrail'in önümüzdeki dönemde hedefinin Türkiye olacağı” ifadelerinin sorulması üzerine, “Şimdi İsrail’in geçen sene kasım ayından beri bir devlet terörü yaptığını her zaman söylüyoruz. Başta ikinci başkanı olduğum Sosyalist Enternasyonal, dünyanın her yerinde bu meseleyi dikkate sunuyorum ve bu mesele için destek istiyorum. Görünüyor ki İsrail devleti geçen sene Hamas’ın 7 Ekim’de yaptığı saldırıları araçsallaştırarak ki o saldırılar terör saldırılarıydı. Sivillere yönelikti, geceleyindi. Ama belli ki İsrail o saldırıları ya bekliyormuş, ya biliyormuş. Böyle güçlü istihbaratı olan bir ülke nasıl fark etmedi diyorduk. Bu kadar güçlü hava savunması olan bir ülke nasıl avlandı diyorduk. Demek ki fark etmeyesi varmış ve kuvvetli bahane arıyormuş kendisine. Aslında yaptığı iş soykırıma varan işler. Çocukların, kadınların katli. Hepsini lanetliyorum. Ama esas niyetin Gazze olmadığı, Batı Şeria’da yaptığı, İsrail’de 4 milyon Filistinli yaşıyor ikinci sınıf vatandaş olarak. Askere almıyorlar, terfi ettirmiyorlar. Onlara yaptıkları, devamında yaptıkları görülüyor ki İsrail, ABD’deki seçim sürecinin kendisine yaratacağı taktik üstünlüğü fırsata çevirerek, ABD’deki Yahudi cemaatinin oyları, ABD’nin İsrail’e dur demesini engelleyecek bir süreç yaşanıyor bugün. Bir tane Hizbullah militanını öldürmek için bir apartman sivili feda edecek kadar gözleri dönmüş. Hasarı asla düşünmüyorlar. Bu öyle bir noktaya geldi ki Ortadoğu’daki bütün denklemi değiştirmek üzere her şeyi göze almış durumdalar. Uluslararası toplumun harekete geçmesi gerekiyor. Erdoğan’ın, ‘İsrail er ya da geç durdurulacak.’ Geç kalmadı mı? İsrail durdurulmazsa ne olduğu ortada. Yani öyle geç durdurmak yok. Bir an önce durdurulması için bütün dünyanın harekete geçmesi, Erdoğan’ın bugüne kadar yaptığının biraz fazlasını yapması lazım. Örneğin İsrail ile yapılan geçmişteki anlaşma. Sonra nisana kadar sürdürülen ticaret filan. Ne vahim hatalarmış. Bugünkü konuşmasında söylediklerine, o kapsamda diyecek bir şeyim yok. Ama nisana kadar ticarete göz yuman üstüne durumun vahametini Erdoğan pek çoğumuzdan geç kavradı. Bundan sonra grup başkanvekillerimiz değerlendiriyor. Bundan sonra ülkenin Cumhurbaşkanı çıkıp Meclis kürsüsünde İsrail, Türkiye’ye saldıracak diyorsa, bir kapalı oturuma acilen ihtiyaç vardır. Gelecekler ve bu Meclis’i bilgilendirecekler. Biz de soracağız, söyleyeceğiz. Bu tutanakların 10 yıl açıklanamayacağı bir kapalı oturuma ihtiyaç olduğu konusu açık. Bu konuyu arkadaşlarımız çalışacaklar, gerekli temasları yapacaklar. Şöyle bir emrivaki yapmayız. Şu güne çağırıyoruz, gelin yapın, kapatıyoruz. Meclis Başkanımızdan bu konuda, arkadaşlarımızın randevu talep etmesini rica edeceğim. Ülkenin Cumhurbaşkanı diyorsa ki ‘İsrail bize saldıracak’ ne duruyoruz Meclis’i bilgilendirmek için? Milletin en meşru temsil organı burası. Bu laf bu kadar ile bırakılamaz” ifadesini kullandı. Özel, “Siz İsrail’i tehdit olarak görüyor musunuz” sorusuna “Şimdi ülkenin ana muhalefet lideri, Erdoğan’ın Meclis kürsüsünde kurduğu cümle kadar rahat cümleler kurmamalı ve kurmayacak. Ama kapalı oturumda Erdoğan dilinin altındaki baklayı çıkaracak. Benim elimde istihbarat örgütüm yok. Benim elimde askeri istihbarat, devletin çok farklı olanakları yok. Bu olanakları olan hepimize gelecek ve bunu anlatacak. Ben bunu siyasi polemik değil meselenin ciddiyetine verdiğim önem ve Meclis kürsüsünden söylenen bu söze atfettiğim öneme binaen söylüyorum. Bunu siyasi polemik alanı olarak değil derhal üzerinde müzakere edilmesi gereken bir alan olarak değerlendiriyorum” yanıtını verdi.
“BÜTÜN MİLLETİMİZE BU TAVRI ŞİKAYET EDİYORUM”
Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin CHP ve Halk TV’ye yönelik ifadelerinin sorulması üzerine, "Bana ilişkin yaptığı tehditler vız gelir tırıs gider. Biz bunların nicesini Bahçeli'den de siyaset arkadaşlarından da duyduk. Sonrasında ben yine makamına saygıdan, yaşına hürmeten kendisine gittim elini sıktım. Benimle ilgili kısmı çok kolay ama kayda geçsin diye söylüyorum, o dört arkadaşımızın 'Kayda Geçsin' programından konuştuklarından dolayı bugün tehdit edilen dört arkadaşımızın, kılına zarar gelirse failin kim olduğu değil azmettiricinin kim olduğu bellidir. Bu konuda çok daha sorumlu davranılması gerekir. Kayda geçsin ki eğer o arkadaşlarımızın kılına zarar gelirse artık azmettirici bellidir. Bütün milletimize bu tavrı şikayet ediyorum. Devlet Bey, bu toplumda bir dönem ülkücüleri sokaktan çekmekle, mafyatik ilişkilerden arındırmakla takdir görüyordu, bununla övünüyordu, bu anlatılıyordu, MHP'nin hikayesi buydu. Ne oluyoruz şimdi? Dört tane savunmasız gazeteciyi bulmuş ve onlara tehditte bulunuyor. Kayda geçsin ki yanlarına kalmaz, kayda geçsin ki yalnız değiller, kayda geçsin ki bu üslup siyaset üslubu değil. Bu üslup Devlet Bey'e, bir siyasi parti genel başkanına yakışan bir üslup değildir. Bu ülke ne, ben tamamen farklı görüştenim ama bir başka partinin gençlik örgütünün ülkü ocaklarının başkanının cenazesinin Başkent'te yerde bırakılacağı ülkedir ne de bunu soruşturan gazetecilere... Soruşturmayandan hesap sormak lazım. Niye mesleğini yapmıyorsun diye. Bunu konuşan gazetecilere tehdit savurmak neyin nesidir? Kayda geçsin ki belki de Devlet Bey siyaset hayatının en büyük ayıplarından, kusurlarından birini yapmıştır” ifadesini kullandı.
“FİLİSTİN’E GİDECEĞİZ”
Özel, Filistin ziyareti hakkındaki soruya, “Filistin’e gitme meselesi ile ilgili, Mahmud Abbas yaptığımız telefon görüşmesinde, ben Filistin’e gelecektim 15 Nisan’da sözleşmiştik sonra hava sahası kapandı deyince Özgür Özel bizden gün beklemez, CHP geleceği günü bize bildirir dedi. Biz bunun üzerine İsrail ile temas halindeyiz. Hatta tarifeli uçak iptal oluyor, özel uçak opsiyonunu kullanarak da gideceğiz. Dışişleri Bakanı güvenliğimizi sağladığımız gün uçuşa izin vereceğiz dedi. 4 tane İsrail’de hepinizin malumu birkaç gün süren dini bayramlar var İsrail’de, Filistin’de. Bu ayın sonuna doğru bir tarih vereceklerini söylediler. Biz de o kadar beklemesek iyi olur dedik. Filistin’e Ramallah’a bir Sosyalist Enternasyonal toplantısı tertip etmek için konuştuk. Bu konuyu oraya gittiğimde görüşeceğim. Meselenin özü sözü budur” yanıtını verdi.
“NORMALLEŞME, DEVLET BEY İLE DEM’E EL SIKIŞTIRIR”
Özel, Erdoğan’ın TBMM’nin yeni yasama yılı özel oturumuna katıldığı sırada parti grubunun ayağa kalkması hakkındaki soru üzerine, “1946’da İsmet Paşa Meclis’e girer, CHP’liler ayağa kalkar hararetle alkışlar, Demokrat Partililer oturur. DP derki bu Meclis kimsenin önünde ayağa kalkmaz. CHP’liler de der ki Reisi Cumhurun önünde kalkılacak. 1950’den sonra roller değişir. Bu sefer Reisi Cumhur olarak DP’den seçilen Cumhurbaşkanı girince içeriye CHP’liler ayağa kalkar alkışlamaz. DP’liler oturduğu yerden hararetle alkışlarlar Celal Bayar’ı. O günden bugüne bu Meclis’te bu hep süregelmiştir. Biz, bugüne kadar Abdullah Gül’e her zaman, Erdoğan’a 4 kez ayağa kalktık. Siyasi tansiyona göre kalkılmadığı oldu, kalkıldığı oldu. Ben böyle gündeme gelmesinin, millete faydalı bir iş olduğunu düşünmüyorum. Millet diyor ki ‘Ben seni seçtiğim gibi Cumhurbaşkanını da seçmişim.’ Evet, OHAL’de değişen bir Anayasa. Hep isyan ettik. Etmeye devam edeceğiz. OHAL şartlarında yapılan seçim. Ama Anadolu insanı diyor ki ‘İtişmeyin, kakışmayın, sorunlarımı çözün.’ Biz makama saygıdan gelirken yeminine uygun bir konuşma bekleyerek ayağa kalktık. Konuşma bir siyasi parti lideri konuşmasıydı giderken kalkmadık. Seneye geldiğinde ekstra şartlar oluşmaz, bu Meclis’e saygısızlık olmazsa ve seneye kadar seçim yapılmazsa yine ayağa kalkarız. Ondan sonraki sene yoksa o zaman Erdoğan’ın grubu CHP’li bir Cumhurbaşkanı’na kalkacak. Ama o Cumhurbaşkanı o gün partisiyle bağını korur mu? Bence korumuyor olacak ama bizden seçilmiş bir Cumhurbaşkanı olacak. Normalleşme dediğiniz Devlet Bey ile DEM’e de el sıkıştırır, emeklinin, işçinin, memurun, esnafın sorunu konuşulsun diye ayağa kalktı kalkmadı tartışmalarını bir kenara bırakır milletin derdini konuşur. Son derece memnunuz. Yaz boyu bütün arkadaşlarımız seçim bölgelerinden geldi. Bu tutumun büyük bir karşılığı var. İnsanlar bizi konuşun ama suni gündemlerin peşine takılmayın diyorlar. Takılmadığımız için de son derece memnun” ifadesini kullandı.
“HATAY’IN APAYRI BİR ÖNEMİ VAR”
Özel, Hatay’a yapacağı ziyaretler hakkında, “Hatay çok önemli. Ben bunu defalarca söyledim. Yazın çok sayıda heyetimiz gitti geldi. Şimdi artık Hatay’a iki günlük bir ziyaret yapıyorum. Ardından MYK’yi toplayacağım. MYK’yi zaman zaman farklı şehirlerde toplayacağım, Gaziantep’in, Samsun’un, Kocaeli’nin CHP açısından siyaseten önemi var ama Hatay’ın apayrı bir önemi var. Hatay, Atatürk’ün olduğu gibi hepimizin kişisel meselesi. Hatay’ın sesinin duyurulması gereken çok sorun var. Çok rapor okudum. Çok önemli temaslar yaptılar. Bundan sonra daha çok Hatay’da olacağız. Deprem bölgesindeki diğer illere de peşi sıra ziyaretlerde bulunacağız” ifadesini kullandı.