Ulaş Karasu DHMİ’de “Eş Dost Akraba” Atamalarını Meclis Gündemine Taşıdı

30.09.2024

Eski Bakan Mustafa Varank ve iki iş insanı ile birlikte “VİP Hac” ziyaretinde bulunmasıyla gündeme gelen, sonraki günlerde görevden alınan Genel Müdür Hüseyin Keskin ile gündeme gelen Devlet hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) bu kez de “eş, dost, akraba atamaları” ve personelin mesleki yeterliliği ile gündeme geldi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, konuyu Meclis gündemine taşıyarak, kurum personeline ‘sebepsiz ve haksız zenginleşme’ nedeniyle bugüne kadar herhangi bir soruşturma açılıp açılmadığını Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu’na sordu.

TBMM Sanayi Komisyonu Başkanı ve eski bakan Mustafa Varank ve iki iş insanıyla birlikte “VİP Hac” ziyaretiyle adı gündeme gelen, sonraki günlerde görevden alınan Genel Müdür Hüseyin Keskin ile tartışma konusu olan Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) bu kez de “eş, dost, akraba atamaları” ve personelin mesleki yeterliliği ile gündeme geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, kurumdaki iddiaları Meclis gündemine taşıdı.

DHMİ’de yaşandığı belirtilen iddialar bitmek bilmiyor. Daha önce sınavla gelinebilecek pozisyona hülle yoluyla yapılan atamalar ve adı eski Bakan Mustafa Varank ve iki iş insanı ile birlikte “VİP Hac” ziyaretinde bulunmasıyla gündeme gelen, sonraki günlerde görevden alınan Genel Müdür Hüseyin Keskin ile ülke gündeminde oturan DHMİ, bu kez de “eş, dost, akraba atamaları” ve personelin mesleki yeterliliği ve kurumun hukuk müşavirliğindeki iddialarla gündeme geldi.

KURUMDA ÇALIŞMA BARIŞI BOZULMUŞ

CHP Genel Başkan Yardımcısı Karasu, çalışma barışının bozulduğu belirtilen kurumdaki iddiaları bir kez daha Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’na sordu. Verdiği soru önergesinde “Türk Sivil Havacılığının ilk kurumsal yapısı olarak 1933 yılında kurulan Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü sermayesinin tamamı devlete ait, tekel niteliğindeki hizmetleri kamu yararı gözeterek üretmek ve pazarlamak üzere kurulmuştur. Yüklendiği sorumluluk ve sivil havacılığın lojistik ve ekonomik değeri sebebiyle stratejik bir öneme sahip kurum özelliği taşıyan DHMİ bünyesinde, özellikle AKP iktidarları döneminde yöneticilik görevine getirilen kişiler kurumu adeta bir arpalığa çevirmiş DHMİ’de eş, dost, akraba kayırmacılığı hakim kılınmış, şaibeli alımların yaşandığı, yolsuzluğun normalleştirildiği bir kurum haline getirilmiştir” diyen CHP’li Karasu, kurumun kuruluş amaçlarına uygun bir yapıya kavuşturulmasına yönelik adımların atılmasının önemini vurguladı.

HAKSIZ ZENGİNLEŞME SORUŞTURMASI VAR MI

Karasu, Bakan Uraloğlu’nun şu sorularına yanıt vermesini istedi.

“DHMİ’nin mevcut Yönetim Kurulu üyelerinin ve daire başkanlarının meslekleri ve eğitim geçmişlerini açıklar mısınız? Söz konusu kişiler arasında akrabalık ilişkisi olanlar var mıdır, var ise akrabalık bağlarını açıklar mısınız? Kuruma yapılan atamalardan kaçı istisnai kadro olan ve belediyelerden ‘özel kalem’ kadrosu üzerinden kamuya geçen kişilerden oluşmaktadır? Kurumun Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından açılan 90’a yakın soruşturma ve incelemenin raporları hangi konularda hazırlanmıştır? Kurum faaliyet raporunda geçen yıl 6 bin 162 adet dava ve icra takibi dosyası takibi yapıldığı belirtilmektedir. Kurumun özellikle geçmiş yıllardan kalan çok sayıda davaya konu olmasının sebebi nedir? Aynı raporda ticari uyuşmazlık ile ilgili arabuluculuğa ise 147 firma/kişi başvuruda bulunduğu ve 141 başvurucu ile ise anlaşma sağlanmadığı belirtilmektedir. Bu firmalar hangileridir ve ticari olarak davalık olunmasının gerekçeleri nelerdir? Genel Müdür Yardımcısı ve danışmanınız olan Murat Gül, ne kadar süre ile “KÖİ Başkanlığı ve Strateji Daire Başkan Yardımcısı” görevlerini yapmıştır? Bu kişinin havacılık eğitimi ve tecrübesi nedir? DHMİ bünyesinde kaç avukat çalışmaktadır? DHMİ Hukuk Müşavirliği’nin dışarıdan hizmet alımı için sözleşme yaptığı hukuk bürosu ya da büroları var mıdır? Bu bürolar hangi kriterlere göre seçilmiştir? Kurumda yeteri kadar avukat bulunmakta iken dışardan hizmet alınmasının gerekçeleri nelerdir? Bu şirketlere, son üç yılda önergenin yanıtlandığı tarihe kadar olan dönemde ne kadar ödeme yapılmıştır?”